Saklıkent Kanyonu ve Milli Parkı

Saklıkent Kanyonu nerede, nasıl gidilir sorularına karşılık olarak detaylı bilgiler içeren bir blog yazısı ile yine karşınızdayız. Bu yazımızda Saklıkent Milli Parkı hakkında detaylı bilgi edineceksiniz. Ülkemizin her yerinde bu tip doğa harikası milli parklar bulunuyor ancak Saklıkent’in yeri bu yazıyı okuduktan sonra sizin için bir başka olacak. Hazırsanız başlayalım.

Saklıkent Kanyonu – Nasıl Gidilir?

Saklıkent Kanyonu ve Milli Parkı Fethiye sınırları içerisinde adı gibi saklı bir cennettir. Hatta Fethiye dendiğinde doğal güzellikleri ile muhteşem bir kanyon gözünüzün önüne gelir. Yerli ve yabancı bir çok ziyaretçi akınına uğramaktadır.  Fethiye’den 45 kilometre uzaklıktadır. Bu doğa harikası yere ulaşmak için Fethiye otogarından Saklıkent minibüsleri kalkmaktadır. Yaklaşık 1 saat süren bir minibüs yolculuğundan sonra bu cennete ulaşabilirsiniz.

Saklıkent Kanyonu ve Milli Parkı Hakkında Detaylı Bilgi

Saklıkent Eşen Çayı’nın kollarından biri olan Karaçay üzerinde bulunmaktadır. Kanyon uzunluğu 18 kilometre kadar olmasına rağmen ziyaretçiler bir bölümüne kadar giriş iznine sahiptir. Diğer bölüme  profesyonel lisansa sahip olan kişilerle ve ya bu lisansa sahip iseniz girebilmektesiniz. Yüksekliği bazı yerlerde 200 metre bazı yerlerinde ise 600 metreye kadar çıkmakta ve yer yer 2 metre kadar daralmaktadır. Öyle ki yazın güneşin dik konumda olmasına rağmen güneş bulunduğunuz noktaya değmemektedir.

Saklıkent Nasıl Bulundu?

1988 yılında Çoban Ekrem lakaplı bir Ekrem Uçar adındaki vatandaşımız sayesinde bulunmuştur. (Altta resmi bulunuyor) Her zaman ki gibi koyunlarını otlatmak için dağ tepe gezerken farkında olmadan kanyonun içine kadar gelmiştir.

Hayranlıkla doğa harikası olan kanyonu gezer. Sonrasında ise burayı 49 yıllığına devletten kiralar. İlerleyen günlerde de bir köprü inşa edip alabalık çiftliği kurar. Bir sene sonra yani 1989’da Saklıkent Kanyonu hizmete açılır.  Açılır açılmasına ancak sadece yerel halk tarafından ziyaret edilir ve ülkemizde pek adı duyulmadığından fazla ziyaretçi gelmez.

Yıl 1990. TRT kanalında yayınlanan kısa bir tanıtım filminden sonra adeta yerli ve yabancı ziyaretçi akınına uğrar ve dünyaca ünlü olur. Birde üstüne 1995 yılında dönemin dış işleri bakanı Sn Erdal İnönü ziyaret edince yolları asfaltlanır ve böylece daha fazla misafire ev sahipliği yapar.

kanyonun enteresan bir özelliği vardır. Bir tarafı Muğla sınırlarında, bir tarafı ise Antalya sınırlarındadır. 1998 yılında Muğla Valiliği ve Orman İşletme Müdürlüğü tarafından Ekrem Uçar’ın 49 yıllık anlaşması tek taraflı feshedilir. Antalya tarafı Aklar köy muhtarlığına, Muğla tarafı ise Kayadibi Köy muhtarlığına devredilir.

1996 yılında resmi gazetede yayınlanan yazı ile Kanyonun çevresi Saklıkent Milli Parkı ilan edilir. 2014 yılından itibaren de Yeni ilçe olan Seydikemer Belediyesi tarafından işletilmeye devam edilmektedir.

Saklıkent Kanyonuna Giriş ve Dikkat Etmeniz Gerekenler

Kanyona giriş ücretlidir. Aracınız ile geldiğinizde ayrıca otopark ücreti ödemektesiniz. Giriş için müze kart geçerli olmamaktadır. Yetişkinler ve öğrenci arkadaşlarımız için giriş ücreti farklıdır.

Peki sizi içerde ne bekliyor. Öncelikle biletinizi aldınız ve turnikelerden içeri girdiniz. Önünüzde uzun bir tahta iskele göreceksiniz. Kalabalık olduğu zaman tek sıra halinde ilerlemelisiniz. Fotoğraf çekmek istiyorsanız bunu yürürken yapmanız gerekiyor. İskele bu kadar insanı nasıl taşıyor diye korkmayın. Gayet sağlamdır ve periodik olarak kontrol edilip bakımları yapılmaktadır.

İskelede yürürken yanınızdan akan masmavi suya hayranlıkla bakacaksınız. İskelenin sonunda bir kafe olacak. Dilerseniz burada oturup bir şeyler içebilirsiniz. Kafede otururken karşıya geçen insanları göreceksiniz. Burada akan su yüzünden karşıya geçmek daha kolay olsun diye bir taraftan diğer tarafa halat gerilmiştir. Misafirler bu halata tutunarak karşıya geçmektedir.

Uyarılar

• En Önemli Uyarı: Kesinlikle bebek ve ya küçük çocukla birlikte karşıya geçmeyiniz. Ayağınızın her an kayabileceğini ve en önemlisi akan suyun içinde olacağınızı sakın unutmayın. LÜTFEN 1 KERE BİLE RİSKE ATMAYIN..
• Eğer ayaklarınız soğuk suya dayanıklı değilse karşıya geçmeyin.
• Ayağınızda taşlara bastığınızda kaymayacak ve suya dayanıklı ayakkabı olmalı. Yok ise kafe yanında kiralayabilirsiniz.

• Kanyona girerken baret takmanızı öneriyoruz. Bareti yine ayakkabı kiraladığınız yerden edinebilirsiniz.
• Kanyona girdiğinizde tüm kanyonu gezmeniz mümkün değil. Buna gücünüz olsa bile yukarıda bahsettiğimiz gibi bir noktadan sonra profesyonel lisans isteyecekler.

Saklıkent’te ne yenir?

Sabah geldiyseniz eğer Saklıkent serpme köy kahvaltısı muhteşem bir tercih olacaktır. Burada suyun üzerine kurulmuş loca balkonlar üzerinde hayatınızda pek çok yaşayamayacağınız güzellikte bir kahvaltı keyfi yapıyor olacaksınız. öğlen geldiniz ve kahvaltı istemiyorsunuz. O zaman taptaze gözleme ve ayran da güzel bir seçim olacaktır. Hayır gözleme bizi kesmez diyorsanız işte o zaman damak çatlatan taze alabalık sizi bekliyor olacak. Menüde başka yemekler de bulabilirsiniz.

Aracınızı park ettiğiniz otopark alanında yöre halkının tezgahlarını ziyaret etmenizi öneririz. Sattıkları ürünler kendi yaptıkları yöresel ürünlerdir. Bal çeşitleri, keçiboynuzu pekmezi, çeşitli otlar, meyveler ve daha bir çok ürünü bulabilirsiniz.

Saklıkent videosu için tıklayınız.

Bizden bu kadar. Geri kalanları sizlerin gelip kendi gözlerinizle görmeniz gerekecek çünkü bu doğal cenneti anlatacak kelimeler artık tükendi. Artık keşfetme zamanı. Keşfetmekten asla vazgeçmeyin diyerek yazımızı sonlandırıyoruz.

Astral Turizm ekibi olarak sizlere şimdiden iyi tatiller diliyoruz.

Diğer blog yazılarımız için tıklayınız.

SAKLIKENT KANYONU RESİMLERİ